Badegül, Songül ve Gülcan 75-80 yaşlarında, çok eski üç arkadaştır.
Bir gün Badegül Gülcan’a telefon eder ve Songül’e gitmeye
karar verirler ve giderler.
Biraz muhabbetten sonra Songül kahve yapar ve içerler. Biraz sonra Songül yine ‘ay kusura bakmayın unuttum, birer kahve yapayım da içelim’ der. Badegül ve Gülcan bir şey demezler ve içerler.
Aradan biraz zaman geçer.
Songül yine ’size bir kahve bile yapmadım hemen yapayım da içelim’ der ve yapar getirir.
Bizimkilerde yine itiraz yok.
Akşama doğru Badegül ve Gülcan kalkarlar,yola düşerler. Yolda bastonları ile yavaş yavaş yürürken aralarında şu konuşma geçer;
Badegül: ‘Kız Gülcan, gördün mü Songül’ü..! ! ! Ne kadar cimri olmuş. Bize bir kahve bile ikram etmedi’
Gülcan: ‘Kıızzz Songül’ü ne zaman gördün??
Bir gün Badegül Gülcan’a telefon eder ve Songül’e gitmeye
karar verirler ve giderler.
Biraz muhabbetten sonra Songül kahve yapar ve içerler. Biraz sonra Songül yine ‘ay kusura bakmayın unuttum, birer kahve yapayım da içelim’ der. Badegül ve Gülcan bir şey demezler ve içerler.
Aradan biraz zaman geçer.
Songül yine ’size bir kahve bile yapmadım hemen yapayım da içelim’ der ve yapar getirir.
Bizimkilerde yine itiraz yok.
Akşama doğru Badegül ve Gülcan kalkarlar,yola düşerler. Yolda bastonları ile yavaş yavaş yürürken aralarında şu konuşma geçer;
Badegül: ‘Kız Gülcan, gördün mü Songül’ü..! ! ! Ne kadar cimri olmuş. Bize bir kahve bile ikram etmedi’
Gülcan: ‘Kıızzz Songül’ü ne zaman gördün??