[[FoRuM TüRK]] HoŞGeLDiNiZ..

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
[[FoRuM TüRK]] HoŞGeLDiNiZ..

En Yeni Paylaşım Platformu..Gençlerin Mekanı!


    CAN YÜCEL 16

    quarter
    quarter
    Süper Moderatör
    Süper Moderatör


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 220
    Yaş : 30
    Nerden : uzay
    Ruh Hali : CAN YÜCEL 16 Masum10
    Tuttuğu Takım : CAN YÜCEL 16 Galata10
    Madalyalar : CAN YÜCEL 16 B63e253d83108bd215cce7e76d8f72bb
    Kullanıcının Hediyeleri : CAN YÜCEL 16 N71top48x48mw4
    Kayıt tarihi : 19/12/08

    Rep Sistemi
    Aktiflik:
    CAN YÜCEL 16 Img_left352/10000CAN YÜCEL 16 Empty_bar_bleue  (352/10000)
    Başarı Puanı:
    CAN YÜCEL 16 Left_bar_bleue300/8000CAN YÜCEL 16 Empty_bar_bleue  (300/8000)
    Güçlülük:
    CAN YÜCEL 16 Img_left285/5000CAN YÜCEL 16 Empty_bar_bleue  (285/5000)

    Dikkat CAN YÜCEL 16

    Mesaj tarafından quarter C.tesi Ara. 20, 2008 11:18 am

    Içimdeki karanligi patlatacagim
    Zifiri bir su akacak
    kamisimdan topraga
    Bir kedi yavrulayacak
    köpek disli bir kedi
    Ve bögürtlenler köpürecak agzindan
    Yedikçe
    kendi
    kendini
    mayhos
    Ya da Posta Naziri dedemden kalma
    Mors’un en morundan bir karga
    Konacak karsiki diregin doruguna
    Düsmanlarim öyle doldurmuslar ki onu
    Ne kadar taslasan bos
    oynamiyor yerinden
    Ben kargadan korkmam ama
    bunun gözleri baykus
    Ve tüyleri güngörmedik deniz dipleri kadar islak
    Ve ötüyor
    ötüyor
    ötecek
    Beni isiga baglayan
    (Baglayin beni isiga!
    Gerin telleri gerin!)
    beni isiga baglayan
    o gelin telleri
    o gelin telleri
    kopuncaya dek...
    Akpembe bahar yelkenleriyle
    Günesin rüzgarina gerilmis
    bir badem agaci gibi...
    Içimdeki karanligi patlatacagim
    Ve beynimin en ölümcül yaslariyla
    aglaya
    aglaya
    Yepyeni bir insan
    piril piril bir can
    bitecek topraga...

    III
    Iki çöpçü geliyordu karsidan.
    Biri
    (Aynen Selahattin-i Eyyubi Haçlilar
    Seferinden, sanirsin, pos biyiklariyla
    Tarihin, süpürmeye gelmis Prens Adalarini )
    Öbürüne
    (Marmara’yi bizim Yasar Küklopsunun o
    Anavavza gözüyle dünyanin en güzel
    atlarinin neredeyse inecegi e biraz
    genisçe bir çakir su gibi görüyordu,
    eminim)
    Eyitti kim:
    Halk Partisi’nin solunda bir parti olsa
    Hiç dinlemez oyumu ona veririm

    IV
    Sevda Tepesinde geçen gün
    Karsiki masanin altinda
    Iki tane tavuk gördüm
    Toprakla yikaniyorlardi
    Eseledikleri çukurda
    Insanlar için de belki ölüm
    Toprakla bi tür
    Yikanmaktir diye düsündüm

    V
    Üsüyor mu deniz
    üstüne bosandikça yagmur?
    Ondan mi dersin
    tüyleri böyle ürperiyor?

    Ben de gidersem bi gün bu biçim bi sagnakta
    Ali al moru mor bir sandal gibi acaba
    Yillar sonra yilmayip yine
    Çarpar mi yüregim yurdumun sahillerine?

    VI
    Buket diye bahçeli bir meyhane vardi Yenisehir’de
    Yikildi çoktan GIMA var simdi yerinde

    Kenari küpelerle çevrili o küçücük havuzun
    Yamacinda bir masa
    Cahit Ag’beyle otururduk yaz gecelerinde
    Fiskiyenin serpintisiyle sirilsiklamdi musamba
    Zaten Cahit’in gözleri daim yasli
    “Sunu siliver!” derdi garsona
    “Su musambayi siliver, mirim!”
    Ne Cahit kaldi, ne Buket, ne fiskiye
    Yine de bu bahar öglesinde
    Fiskiyenin üstündeki o kirmizi top gibi
    -Isterse kalpten olsun, isterse-
    Hop hop ediyor ya yüregim bi düziye

    VII
    Ruhum sikildikça, ruhum,
    Mizrapsiz bir tambur gibi
    Apayri bir hava çaliyor vücudum

    Ruhum sikildikça ruhum,
    Senden ayri, kendimden ve kentten ayri
    Apayri bir hava çaliyor vücudum

    Kalk gidelim, kalk gidelim baska yere!
    Baska yere, baska yere, baska yere!

    Ruhum sikildikça, ruhum,
    Cemil Beysiz bir tambur gibi
    Kendi kendini çaliyor vücudum

    VIII
    Yalilarin surlari boyunca giderken Kanlica’da
    Duvarda bir gedik ilisti gözüme
    Uydurdum gözümü delige:
    Bir bahçe
    Bahçe degil bir havuz
    Havuz degil bir bahçe
    Üstü nilüfer kesmis silme

    O nefti yapraklariyla gelmis
    O aksari çiçegiyle
    Ne hevesle gelmis kim bilir bu güzellige!
    Insanoglu beni görsün diye mi?
    Bahçede oysa
    Bahçedeki bir havuz
    Bir havuz ki bir bahçe
    Ne in var ne cin ne bey ne aga
    Surlari da çekmisler dört bir yanina
    Bizler de varmayalim diye bu uçmaga
    Sade bir garibim yavru kurbaga
    Serilmis o ortasi çukur
    O sal gibi yapraga
    Yari suyun içinde
    Yari yansimis isiga
    Pirila piril yesile yesil
    Rezil mi rezil
    Basladi birden haykirmaga
    Basladi inin cinin aganin beyin
    Ne kendi görüp ne kimseye gösterdigi
    Çevresine bizler görmeyelim diye
    Surlar çektigi
    O kimsesiz güzele türkü yakmaga

    Sairim ben
    Benim iste o kurbaga

    IX
    Hep ölümü çalacak degil a Zangoç
    Bu da
    Sema’yla Asaf’in kizina
    Hosgeldin demek için

    Oysa
    Ne kadar
    Ne kadar
    Ne kadar yalniz
    Saniyordum kendimi demin

    X
    Atkestanelerini geçen süvari isiklar
    Er-erken kaldirmis hanimellerini
    tühallah üsüyecekler!
    Ve zeytinler eski Rum tenteneleriyle
    Esen yel!
    Esen yel!

    Kim gördü böyle gül yiyen horoz
    Tanyeri kokuyor sesi...
    Yuvarlandikça sanki bayirdan asagi
    hapiste dolmus bir sarap sisesi
    Öbür horozlar da ayaklaniyor
    merdiven nakisli ibikleriyle
    Ve balkonlardan sarkarken
    düsleri bebelerin
    bir albayrak yarisi gibi
    Horozlar nev-icad ediyorlar denizi
    Hirsizlar!
    Hirsizlar!

    Ve deniz
    levent gölgeleriyle Turgut Reis’in
    Bütün bu dizelerden aliniyor
    Bir ala
    bir mora kesiyor yüzü
    Esen yel!
    Esen yel!

    Bu sabah
    bir firardir
    kan-davasindan bir çocuk
    Kusluk vaktine kalmadan önce
    Günesin kursunlariyla vurulacak

    Ve aksamladi miydi çamlar
    ve karadi miydi
    Tepelerde
    Tepelerde
    Öyle güzel ki esen yel
    Esen yel!
    Esen yel!

    Bu sabah
    ve bu bahar
    bir firardir
    Baruta kosan bir fitil
    Ifil
    Ifil
    Öyle güzel ki esen yel!
    Esen yel!
    Esen yel!
    Öyle güzel
    Öyle güzel ki
    Esmese de
    Esmese de
    Güzel

    XI
    Içimden bir his birakmiyor beni ölmeceye.
    Içimden bir his.
    Bir his ki
    Çapraz oturmus denizin kiyisina
    Tas
    Tas
    Tas
    Derken bir GÜNES!
    Tipki Üsküdarda’ki
    Semsi Pasa Camisi gibi.
    Sen iskeletlerle degil diyor bana
    Sen iskelelerle kuracaksin cesedini
    Ve öyle köpeksin ki sen
    Öldükten sonra bile
    Yilmaz’in UMUDundaki
    Paytonlarin ardindan
    Kosacaksin hep
    Gelecege
    Çin
    Çin
    Çin

    Ve karnimin gevsemesine karsin
    Tas..larimdaki tarçin
    Birakmiyor beni ölmeceye
    Evet diyemiyorum
    Diyemiyorum ki evet
    O hayirli
    O hayirli geceye

    XII
    Ben de
    Bogaziçi de bu bahar
    Mavi sakalina erguvanlar takmis
    Sarhos bir Iskele Babasi kadar
    Hem delikanli
    hem deliler gibi ihtiyar

    Can Yücel

      Forum Saati Cuma Kas. 22, 2024 1:53 pm