[[FoRuM TüRK]] HoŞGeLDiNiZ..

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
[[FoRuM TüRK]] HoŞGeLDiNiZ..

En Yeni Paylaşım Platformu..Gençlerin Mekanı!


    Fısıltıyı dinle veya taşı bekle

    mertbaba35
    mertbaba35
    Moderatör
    Moderatör


    Erkek
    Mesaj Sayısı : 156
    Yaş : 30
    Nerden : izmir
    Ruh Hali : Fısıltıyı dinle veya taşı bekle Kederl10
    Tuttuğu Takım : Fısıltıyı dinle veya taşı bekle Galata10
    Kayıt tarihi : 28/11/08

    Rep Sistemi
    Aktiflik:
    Fısıltıyı dinle veya taşı bekle Img_left160/10000Fısıltıyı dinle veya taşı bekle Empty_bar_bleue  (160/10000)
    Başarı Puanı:
    Fısıltıyı dinle veya taşı bekle Left_bar_bleue120/1000Fısıltıyı dinle veya taşı bekle Empty_bar_bleue  (120/1000)
    Güçlülük:
    Fısıltıyı dinle veya taşı bekle Img_left100/1000Fısıltıyı dinle veya taşı bekle Empty_bar_bleue  (100/1000)

    Mesaj Fısıltıyı dinle veya taşı bekle

    Mesaj tarafından mertbaba35 C.tesi Ara. 20, 2008 1:41 pm

    Genç bir yönetici, yeni jaguarı içinde kurulmuş, biraz da hızlıca, bir mahalleden geçiyordu. Park etmiş arabaların arasından yola fırlayan bir çocuk olabilir düşüncesiyle dikkatini daha çok yol kenarına vermişti. Bir şeyin yola fırladığını görünce hemen fren yaptı ama aracı durana kadar gecen mesafede yola çocuk fırlamadı. Bunun yerine, yepyeni arabasının yan kapısına büyükçe bir taş çarptı.
    Adam hızlıca frene yüklendi ve taşın fırlatıldığı boşluğa doğru geri geri gitti. Sinirlenmiş olan genç adam arabasından fırladı ve taşı atan çocuğu kaptığı gibi yakında park etmiş olan bir arabanın gövdesine sıkıştırdı. Bunu yaparken de bağırıyordu:
    - “Sen ne yaptığını sanıyorsun serseri? Bu yaptığın ne demek oluyor?

    O gördüğün yepyeni ve pahalı bir araba ve attığın o taşın mahvettiği yeri düzelttirmek için kaportacıya bir sürü para ödemek zorunda kalacağım. Neden yaptın bunu?”
    Küçük çocuk üzgün ve suçlu bir tavır içindeydi.
    - “Lütfen, amca, lütfen kızmayın Ben çok üzgünüm ama başka ne yapabilirdim, bilemedim. Taşı attım çünkü işaret etmeme rağmen diğer arabalar durmadı.”
    Çocuk gözlerinden süzülen yasları elinin tersiyle silerek park etmiş bir aracın arkasına işaret etti.
    - “Abim orada. Yokuştan yuvarlandı ve tekerlekli sandalyesinden düştü ve ben onu kaldıramıyorum.”
    Çocuğun simdi hıçkırıklardan omuzları sarsılıyordu ve şaşkın adama sordu;
    - Onu kaldırıp tekerlekli sandalyesine oturtmama yardim edebilirimsiniz? Sanırım abim yaralandı ve benim için çok ağır.
    Ne diyeceğini bilemez halde, genç yönetici boğazındaki düğümden yutkunarak kurtulmaya çalıştı. Yerde yatan sakat çocuğu kaldırıp tekerlekli sandalyesine oturttu, cebinden temiz ve ütülü mendilini çıkartıp, çeşitli yerlerinde oluşmuş ve kanayan yara ve sıyrıkları dikkatlice silmeye çalıştı. Bir şeyler söyleyemeyecek kadar duygulanmış olan genç adam, abisinin tekerlekli sandalyesini iterek yavaş yavaş uzaklaşan çocuğun ardından bakakaldı. Jaguar marka arabasına geri dönüşü yavaş yavaş oldu ve yol ona çok uzun geldi. Arabanın yan kapısında taşın bıraktığı iz çok derin ve net görülür şekildeydi ama adam orayı hiçbir zaman tamir ettirmedi. Oradaki izi, su mesajı hiç unutmamak için sakladı:
    “Hiçbir zaman yasamın içinden, seni durdurmak ve dikkatini çekmek için birilerinin taş atmasına mecbur kalacağı kadar hızlı geçme. Allah ruhumuza fısıldar ve kalbimizle konuşur. Bazen, onu dinlemek için vaktimiz olmuyorsa, bize taş fırlatmak zorunda kalır. Fısıltıyı dinle veya taşı bekle.”

      Forum Saati Cuma Kas. 22, 2024 4:20 am