İmam-ı Azam Hazretleri, talebelerine fıkhi konularda ders verirken, ansızın bir ihtiyar içeri girer:
- Ey kadı hazretleri, bu gece kümese giren hırsızlar, horozumu çalmışlar. Kimin çaldığını da bilmiyorum. Bu sebeple hırsızları bulmanı istiyorum. Zira bu husustaki yeteneğinize inanıyorum.
İmam-ı A'zam:
- Bu fıkhi bir mesele değildir ki çözeyim. Sen devletin zabıtasına haber ver. Senin işini onlar halleder, diye yol gösterirse de, ihtiyar bir türlü ayrılmaz. Bunun üzerine İmam-ı A'zam:
- Müezzin ezan okudu zaman, şüphelendiğin şahısları camiye davet et. İmam sizinle konuşmak istiyor de.
Adam, İmam-ı A'zam'ın dediklerini yapar. Şüphelendiği herkese:
- İmam sizinle görüşmek istiyor, diye haber bırakır. Müezzin ezan okuyup cami cemaatle dolunca, İmam-ı A'zam minbere çıkar:
- Ey utanmaz adam, komşunun horozunu çaldığın ve horozun tüylerini başının üstünde olduğu halde namaza nasıl gelirsin?
Bu söz üzerine hırsız, farkına varmadan, farkında olmadan elini başına götürür.
Bunun üzerine İmam-ı A'zam:
- Hırsız budur, hemen yakalayın, der.
- Ey kadı hazretleri, bu gece kümese giren hırsızlar, horozumu çalmışlar. Kimin çaldığını da bilmiyorum. Bu sebeple hırsızları bulmanı istiyorum. Zira bu husustaki yeteneğinize inanıyorum.
İmam-ı A'zam:
- Bu fıkhi bir mesele değildir ki çözeyim. Sen devletin zabıtasına haber ver. Senin işini onlar halleder, diye yol gösterirse de, ihtiyar bir türlü ayrılmaz. Bunun üzerine İmam-ı A'zam:
- Müezzin ezan okudu zaman, şüphelendiğin şahısları camiye davet et. İmam sizinle konuşmak istiyor de.
Adam, İmam-ı A'zam'ın dediklerini yapar. Şüphelendiği herkese:
- İmam sizinle görüşmek istiyor, diye haber bırakır. Müezzin ezan okuyup cami cemaatle dolunca, İmam-ı A'zam minbere çıkar:
- Ey utanmaz adam, komşunun horozunu çaldığın ve horozun tüylerini başının üstünde olduğu halde namaza nasıl gelirsin?
Bu söz üzerine hırsız, farkına varmadan, farkında olmadan elini başına götürür.
Bunun üzerine İmam-ı A'zam:
- Hırsız budur, hemen yakalayın, der.