atv'nin yeni sezon için hazırladığı komedi dizisi Fesupanallah'ın Gülüm Arif'i Cem Davran ile 'Tırtıl Necmi'si Kadir Çöpdemir, rakipsiz olduklarını söyledi: Adabı ile güldürmek kolay değil! Bu alandaki açığı doldurmak için iddialı bir mizah dizisi yapıyoruz. Ekmek Teknesi'nden sonra iyi bir mahalle dizisi olmamıştı...
Perihan Abla', 'Süper Baba', 'Mahallenin Muhtarları' ve 'Ekmek Teknesi'... Türk televizyon tarihinin en sevilen mahalle dizilerine bir yenisi ekleniyor: "Fesupanallah." Adını Erkin Koray'ın ünlü şarkısından alan dizi, 10 Eylül Pazartesi'den itibaren atv ekranında izleyiciyle buluşacak. 'Ekmek Teknesi'nin yaratıcıları Hasan Kaçan ve ekibinin elinden çıkan senaryosu ile yeni sezonun en iddialı dizileri arasında olan 'Fesupanallah'ın iki oyuncusu Cem Davran ve Kadir Çöpdemir, kulvarlarında rakipsiz olduklarını vurguluyor: "Ekmek Teknesi'nden sonra bu kadar iyi bir mahalle dizisi olmadı. İnsanlar bu diziyi kendilerinden bir şeyler bularak izleyecekler!"
DİZİNİN MİZAH YÖNÜ ÇOK GÜÇLÜ
'Fesupanallah' ekibiyle çalışmaya nasıl karar verdiniz?
KADİR ÇÖPDEMİR: Hasan Kaçan önce bana öyküyü anlattı ve benim de bu projede yer almamı istedi. 'Ekmek Teknesi'nde beraber çalışmıştık. Uzun bir aradan sonra yeniden birlikte çalışmaya karar verdik. Son derece mizah yanı güçlü, sıcak ve güzel bir işle karşılaştım.
CEM DAVRAN: Önümüzdeki bir yılı başka şekilde programlamıştım. Her sene ekranlarda olacağım. Ancak başka işler yapmayı düşünüyordum. Hasan Kaçan'dan böyle bir teklif geldi ve bu projeye en son ben katıldım. Dizinin duygusu aklımı çeldi ve kabul ettim. Son birkaç yıldır bu projeye hazırlanıyormuşum gibi hissettim. 'Fesupannallah'ın benim için televizyon anlamındaki milatlardan biri olduğunu düşünüyorum.
Projeyi değerlendirirken kadrosunu ve senaryosunu bütün olarak mı ele aldınız?
K.Ç: 'Fesupanallah'ın mizah tarafı çok güçlü... Hatta 'Ekmek Teknesi'nden bile daha güçlü bir mizah yanı var. Yaşayan bir iş yapmışlar ve çok güzel bir kast oluşturmuşlar. Bu senaryoyu okuyup, oyuncu kadrosuna baktığınızda, hemen işin içinde olmak istiyorsunuz. Çok güçlü bir kast oluşturulmuş. Türkiye'de ciddi anlamda mizah yazarı sıkıntısı var ve çok iyi projelere zor rastlıyorsunuz. Ancak bu projede yazar sıkıntısı yok. Oyuncular da deneyimli. Tecrübelerime dayanarak, çok iyi bir işin içinde olduğumu düşünüyorum. Ama önemli olan halkın ne düşüneceği. Şu an biz uyum içerisinde çalışıyoruz. En deneyimli oyuncu için bile ısınma süreci vardır ve gece-gündüz, canlandırdığınız karakteri yaşarsınız. Bu süreçte de karakter tam anlamıyla rayına girer.
C.D: Aktör genelde konsepte bakar. Ben bütünden de canlandıracağım karakterden de çok etkilendim. Bendeki aktörel dokuya çok uydu.
TRAJEDİLERE AĞIRLIK VERİLİYOR
Ekranlarda çok fazla komedi dizisi olmamasının sebebi nedir? Komedi dizileriyle başarılı olmak daha mı zor?
K.Ç: Son zamanlarda dram tarafı daha güçlü olan hatta trajedi boyutu olan diziler çekiliyor. Ülke büyüyor ve düne göre daha iyi yaşıyoruz. Buna rağmen trajediye ağırlık veriyoruz. Ancak biz iddialı bir mizah dizisi yapıyoruz. Bu anlamda açığı doldurmaya çalışıyoruz. Adabı ile güldürmek kolay değil... Mizah içerikli çok sinema filmi yapılıyor ama aklımda bir tek 'Beynelmilel' kaldı. Demek ki bu zor bir iş...
C.D: Komedi yapmak, tiyatro ve sinemada zor olduğu gibi televizyonda da zor. Hatta televizyonda biraz daha zor olabiliyor. Tiyatroda başarılı bir komedi oyununu senelerce oynayabilirsiniz. Sinemada da çok güzel bir komedi filmi çekip, insanlara izletebilirsiniz. Ancak televizyonda her hafta ritmi yakalamanız gerekiyor. Üçüncü şahıslara bu enerjiyi iletmek çok zor oluyor. Bunun için çok iyi bir proje ve ekip gerekiyor. Aktörlük tecrübem beni yanıltmıyorsa, 'Fesupanallah'ta hepsi var. Güldürecek hareketin arkasına ve önüne güzel bir cümle koyarsanız, etkili oluyorsunuz. Komedi aslında çok ciddi bir iştir.
'Avrupa Yakası'ndan sonra 'Fesupanallah' ekrandaki komedi dizisi açığını dolduracak mı?
K.Ç: 'Avrupa Yakası'nın konsepti farklı... 'Fesupanallah' kendi alanındaki açığı dolduracak.
GENÇLER DOĞALLIĞIMIZI SEVİYOR
Yeni sezonda rakipsiz olacağınızı söyleyebiliyor musunuz?
K.Ç: Bunu temenni ediyoruz. Yapımcımız, senaristimiz,yönetmenimiz ve oyuncularımız çok iyi. Ama son tahlili vatandaş yapacak. Onlar karar vermeden kimse yorum yapamaz. Onların algıları ve deneyimleri tek seçici olmalarını sağlıyor.
C.D: 'Fesupanallah' ayrı bir kulvarda ve tek başına bulunuyor. Umarım rakip olacak başka projeler de yapılır. Biz bu proje ile Türk toplumunun önemli bir açığını kapatacağız.
Gençler sizleri çok seviyor. Yeni nesille bu sıcak iletişimi nasıl kurdunuz?
K.Ç: Birbirimizi iyi algılıyoruz. Ben insanları yargılamaktan hoşlanmam. Kibir duygum yoktur ve bu tavrım yaptığım işlere de yansıyor. Gençler samimiyetime ve doğallığıma inanıyorlar. Onlarla her zaman arkadaş olmayı tercih ediyorum. Bu nedenle de iyi bir diyalogumuz var.
C.D: Beni seven herkesle ilişkimi, samimiyete bağlıyorum. Televizyonda gördükleri kişi benden farklı değil. İşimi iyi yapmaya çalışıyorum. Yeni projeye başladım ve hâlâ çok heyecanlıyım. Aktör olarak da, erkek olarak da en güzel yaşlarımı yaşıyorum. Gençleri çok önemsiyorum. Beni eleştirmeleri çok hoşuma gidiyor. Beni kayda değer bulmalarını seviyorum.
Toplum olarak çok çabuk dizi tüketiyoruz. Projeleri sadece ticari kaygıyla yapıp, işin kalitesine önem vermiyorlar mı?
K.Ç: Dünyaya entegre olduk ve bu bizim bütün hayatımıza yansıyor. Biz artık hızlı tüketiyoruz. Bunun için hızlı üretmemiz lazım ki çark dönebilsin. İnsanların algısına hitap edecek işler yapmalıyız. Çok iş yapılsın ve insanlar seçsin.
C.D: Televizyonun ticari boyutu var. Ticaret yapan insanlar da zarar etmek istemiyor. Siz sanatsal bir ruhla iş yapıyorsunuz ancak onu ticaret ortamında sergiliyorsunuz. Sektörün acımasız kuralları var ve bu beni de üzüyor.
Perihan Abla', 'Süper Baba', 'Mahallenin Muhtarları' ve 'Ekmek Teknesi'... Türk televizyon tarihinin en sevilen mahalle dizilerine bir yenisi ekleniyor: "Fesupanallah." Adını Erkin Koray'ın ünlü şarkısından alan dizi, 10 Eylül Pazartesi'den itibaren atv ekranında izleyiciyle buluşacak. 'Ekmek Teknesi'nin yaratıcıları Hasan Kaçan ve ekibinin elinden çıkan senaryosu ile yeni sezonun en iddialı dizileri arasında olan 'Fesupanallah'ın iki oyuncusu Cem Davran ve Kadir Çöpdemir, kulvarlarında rakipsiz olduklarını vurguluyor: "Ekmek Teknesi'nden sonra bu kadar iyi bir mahalle dizisi olmadı. İnsanlar bu diziyi kendilerinden bir şeyler bularak izleyecekler!"
DİZİNİN MİZAH YÖNÜ ÇOK GÜÇLÜ
'Fesupanallah' ekibiyle çalışmaya nasıl karar verdiniz?
KADİR ÇÖPDEMİR: Hasan Kaçan önce bana öyküyü anlattı ve benim de bu projede yer almamı istedi. 'Ekmek Teknesi'nde beraber çalışmıştık. Uzun bir aradan sonra yeniden birlikte çalışmaya karar verdik. Son derece mizah yanı güçlü, sıcak ve güzel bir işle karşılaştım.
CEM DAVRAN: Önümüzdeki bir yılı başka şekilde programlamıştım. Her sene ekranlarda olacağım. Ancak başka işler yapmayı düşünüyordum. Hasan Kaçan'dan böyle bir teklif geldi ve bu projeye en son ben katıldım. Dizinin duygusu aklımı çeldi ve kabul ettim. Son birkaç yıldır bu projeye hazırlanıyormuşum gibi hissettim. 'Fesupannallah'ın benim için televizyon anlamındaki milatlardan biri olduğunu düşünüyorum.
Projeyi değerlendirirken kadrosunu ve senaryosunu bütün olarak mı ele aldınız?
K.Ç: 'Fesupanallah'ın mizah tarafı çok güçlü... Hatta 'Ekmek Teknesi'nden bile daha güçlü bir mizah yanı var. Yaşayan bir iş yapmışlar ve çok güzel bir kast oluşturmuşlar. Bu senaryoyu okuyup, oyuncu kadrosuna baktığınızda, hemen işin içinde olmak istiyorsunuz. Çok güçlü bir kast oluşturulmuş. Türkiye'de ciddi anlamda mizah yazarı sıkıntısı var ve çok iyi projelere zor rastlıyorsunuz. Ancak bu projede yazar sıkıntısı yok. Oyuncular da deneyimli. Tecrübelerime dayanarak, çok iyi bir işin içinde olduğumu düşünüyorum. Ama önemli olan halkın ne düşüneceği. Şu an biz uyum içerisinde çalışıyoruz. En deneyimli oyuncu için bile ısınma süreci vardır ve gece-gündüz, canlandırdığınız karakteri yaşarsınız. Bu süreçte de karakter tam anlamıyla rayına girer.
C.D: Aktör genelde konsepte bakar. Ben bütünden de canlandıracağım karakterden de çok etkilendim. Bendeki aktörel dokuya çok uydu.
TRAJEDİLERE AĞIRLIK VERİLİYOR
Ekranlarda çok fazla komedi dizisi olmamasının sebebi nedir? Komedi dizileriyle başarılı olmak daha mı zor?
K.Ç: Son zamanlarda dram tarafı daha güçlü olan hatta trajedi boyutu olan diziler çekiliyor. Ülke büyüyor ve düne göre daha iyi yaşıyoruz. Buna rağmen trajediye ağırlık veriyoruz. Ancak biz iddialı bir mizah dizisi yapıyoruz. Bu anlamda açığı doldurmaya çalışıyoruz. Adabı ile güldürmek kolay değil... Mizah içerikli çok sinema filmi yapılıyor ama aklımda bir tek 'Beynelmilel' kaldı. Demek ki bu zor bir iş...
C.D: Komedi yapmak, tiyatro ve sinemada zor olduğu gibi televizyonda da zor. Hatta televizyonda biraz daha zor olabiliyor. Tiyatroda başarılı bir komedi oyununu senelerce oynayabilirsiniz. Sinemada da çok güzel bir komedi filmi çekip, insanlara izletebilirsiniz. Ancak televizyonda her hafta ritmi yakalamanız gerekiyor. Üçüncü şahıslara bu enerjiyi iletmek çok zor oluyor. Bunun için çok iyi bir proje ve ekip gerekiyor. Aktörlük tecrübem beni yanıltmıyorsa, 'Fesupanallah'ta hepsi var. Güldürecek hareketin arkasına ve önüne güzel bir cümle koyarsanız, etkili oluyorsunuz. Komedi aslında çok ciddi bir iştir.
'Avrupa Yakası'ndan sonra 'Fesupanallah' ekrandaki komedi dizisi açığını dolduracak mı?
K.Ç: 'Avrupa Yakası'nın konsepti farklı... 'Fesupanallah' kendi alanındaki açığı dolduracak.
GENÇLER DOĞALLIĞIMIZI SEVİYOR
Yeni sezonda rakipsiz olacağınızı söyleyebiliyor musunuz?
K.Ç: Bunu temenni ediyoruz. Yapımcımız, senaristimiz,yönetmenimiz ve oyuncularımız çok iyi. Ama son tahlili vatandaş yapacak. Onlar karar vermeden kimse yorum yapamaz. Onların algıları ve deneyimleri tek seçici olmalarını sağlıyor.
C.D: 'Fesupanallah' ayrı bir kulvarda ve tek başına bulunuyor. Umarım rakip olacak başka projeler de yapılır. Biz bu proje ile Türk toplumunun önemli bir açığını kapatacağız.
Gençler sizleri çok seviyor. Yeni nesille bu sıcak iletişimi nasıl kurdunuz?
K.Ç: Birbirimizi iyi algılıyoruz. Ben insanları yargılamaktan hoşlanmam. Kibir duygum yoktur ve bu tavrım yaptığım işlere de yansıyor. Gençler samimiyetime ve doğallığıma inanıyorlar. Onlarla her zaman arkadaş olmayı tercih ediyorum. Bu nedenle de iyi bir diyalogumuz var.
C.D: Beni seven herkesle ilişkimi, samimiyete bağlıyorum. Televizyonda gördükleri kişi benden farklı değil. İşimi iyi yapmaya çalışıyorum. Yeni projeye başladım ve hâlâ çok heyecanlıyım. Aktör olarak da, erkek olarak da en güzel yaşlarımı yaşıyorum. Gençleri çok önemsiyorum. Beni eleştirmeleri çok hoşuma gidiyor. Beni kayda değer bulmalarını seviyorum.
Toplum olarak çok çabuk dizi tüketiyoruz. Projeleri sadece ticari kaygıyla yapıp, işin kalitesine önem vermiyorlar mı?
K.Ç: Dünyaya entegre olduk ve bu bizim bütün hayatımıza yansıyor. Biz artık hızlı tüketiyoruz. Bunun için hızlı üretmemiz lazım ki çark dönebilsin. İnsanların algısına hitap edecek işler yapmalıyız. Çok iş yapılsın ve insanlar seçsin.
C.D: Televizyonun ticari boyutu var. Ticaret yapan insanlar da zarar etmek istemiyor. Siz sanatsal bir ruhla iş yapıyorsunuz ancak onu ticaret ortamında sergiliyorsunuz. Sektörün acımasız kuralları var ve bu beni de üzüyor.