azeri doktor komedi

Tık, tık, tık...

Doktor-Gelesen.

Baba-Selamlar doktor bey.

Doktor- Salam. Sabahın heyır. ( Selam, iyi sabahlar).

Baba- Sabahları salam yasak mı diyosunuz? Biz nerden bulalım salamı doktor
bey? Neyse zaten hasta olan kızım. Bir muayene ederseniz.

Doktor- Gızım sen yahşi birine ohşayırsan. ( Kızım sen iyi birine benziyorsun).

Baba- Neee! Benim kız kimi okşuyormuş?

Kız- Valla kimseyi okşamıyorum baba!

Baba- Sus kız, doktor yalan mı söylüyor? Ellerinde pişik var, ordan anladı herhalde hııı?

Doktor-Pişik ele degel kucaga yaraşır. ( Kedi ellenmemeli, kucağa alınmalı).

Baba- Doktor sen ne diyosun ya.

Doktor- Siz haradan gelisiz? ( Siz nereden geliyorsunuz?)

Baba- At mıyız biz, haradan gelelim? Bak böyle konuşmaya devam edersen fena
olucak doktooor.

Doktor- Kızım soyunasın, sırtına gulag asmag isterem. ( Soyun kızım, sırtını
dinlemek istiyorum).

Kız- Babaaa ya, bu adam sırtıma kimin kulağını asıcak yaa. Ben sırtımda kulak
falan istemem, büüeeee.

Baba- Kızımı ağlattın.

Doktor- Men indi dayandıraram. Maragım kabardı neçe ağlarsan? (Ben şimdi
durdururum. Merak ettim, niye ağlıyorsun?).

Kız- Bak hala ne diyo baba yaaa.

Doktor- Ağlamasan balam. Baban yaşlıdır, dözebilamaz. (Ağlama çocuğum, baban yaşlıdır, dayanamaz).

Baba- Lan artis doktor, küüüüüüüüüüüüt

Doktor- Özümü itirdim. Daglara kar düşende, bülbüle gam düşende, ruhum bedenden oynar gözüme yumuruk gelende.